1. HABERLER

  2. “Milletimizin inancına ve değerlerine uygun bir eğitim sistemi inşa etmeden, hiçbir hedefimize ulaşamayız”
“Milletimizin inancına ve değerlerine uygun bir eğitim sistemi inşa etmeden, hiçbir hedefimize ulaşamayız”

“Milletimizin inancına ve değerlerine uygun bir eğitim sistemi inşa etmeden, hiçbir hedefimize ulaşamayız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Bizim medeniyetimizde eğitimin ulvi gayesi, salih insan yetiştirmektir. Milletimizin inancına, değerlerine, tarihine, kültürüne uygun bir eğitim sistemi inşa etmeden

A+A-

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Bizim medeniyetimizde eğitimin ulvi gayesi, salih insan yetiştirmektir. Milletimizin inancına, değerlerine, tarihine, kültürüne uygun bir eğitim sistemi inşa etmeden, hiçbir hedefimize ulaşamayız. Biz yıllarca milletimizin ihtiyacı olan işte bu eğitim modelinin en ideal yerinin İmam Hatip okulları olması için çalıştık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Kurulu'na katıldı. İstanbul Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde düzenlenen programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’ni, medeniyet davasının lokomotif kuruluşlarından biri olarak gördüğünü ve bu çatı altında görev üstlenmenin büyük bir paye olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, dernekte yönetimi devredenlere teşekkür etti, yönetimi devralacaklara da başarılar diledi.

“MEDENİYETİMİZDE EĞİTİMİN ULVİ GAYESİ, SALİH İNSAN YETİŞTİRMEKTİR”

Eğitimin amacının ideal insan yetiştirme, İslam medeniyetinde ise eğitimin ulvi gayesinin, salih insan yetiştirme olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin inancına, değerlerine, tarihine, kültürüne uygun bir eğitim sistemi inşa etmeden, hiçbir hedefe ulaşılamayacağını söyledi. Milletin ihtiyacı olan bu eğitim modelinin en ideal yerinin İmam Hatip okulları olması için çalıştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmam Hatip okullarının tek tipçi dayatmalarına karşı, milletin kendi öz değerlerine uygun ve gerçek anlamda kuşatıcı insan yetiştirmek için öne çıktığını ve bunu başardığını kaydetti.

Herkesin eğitim yoluyla bilginin peşinde koşacağını; ancak bunun en çok da İmam Hatiplilerin görevi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bu bilinçle İmam Hatiplerde görev yapan öğretmenlerimiz ve bu davaya gönül vermiş büyüklerimiz, salih insan yetiştirme mücadelesini sadece sınıflarla sınırlı olmayan bir şekilde yürütmüştür, sonuçta ortaya bir İmam Hatip markası çıkmıştır” diye konuştu.

Bunu ifade ederken İmam Hatip okulları,  fen liseleri ve meslek liseleri arasında bir ayırım yapmak için söylemediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu sadece ve sadece nasıl ki bir Galatasaray Lisesi’nden mezun olan bir Galatasaray Lisesi’nin marka olarak önemini ortaya koymaya çalışıyorsa, Kabataş’tan mezun olan ortaya koymaya çalışıyorsa, ben de tabi ki bir İmam Hatipli olarak bunu ortaya koymaya çalışıyorum, olay bu” diye ekledi.

Bulunduğu makam ve mevkiinin, böyle bir ayrımı yapmaya kendisini tecviz etmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim için imam hatipte okuyan da evladımdır, Galatasaray Lisesi’nde okuyan da evladımdır, Kabataş’ta okuyan da evladımdır, tüm Anadolu, Fen Lisesi, hepsinde okuyan evladımdır. Bu zaten aldığımız terbiyenin de gereğidir, öyle de yapmak durumundayız” sözlerine yer verdi.

“İNSANLIĞIN ÖNÜNDE BİR IŞIK VE HAKİKAT ARAYICISI OLMALISINIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, şunları söyledi: “Türkiye, tek parti devrinin milletimizi topyekûn mankurtlaştırmayı hedef alan hastalıklı zihniyetinden kısmen de olsa eğer kurtulabilmişse, İmam Hatipliler etrafında yürütülen mücadele sayesindedir. Mensuplarını çatısı altıda buluşturan bu kurumun misyonunu ne kadar iyi anlarsak, sorumluluğumuzu o derece iyi idrak edebiliriz. Sizlerden beklenen sadece bu milletin değil, tüm ümmetin ve daha da ötesinde tüm insanlığın önünde bir ışık, bir rehber, bir hakikat arayıcısı olmanızdır. Üstadın deyimiyle bu, gerçekten çok büyük ve aynı zamanda ‘hor ve öksüz’ bir davadır. Üstlendiğimiz bu ağır imtihanı başarıyla sonuçlandırmak için, sonunda herhangi bir rütbe veya mal beklemeden, mükâfatı sadece Rabbimizden umarak her an, her gün, durup dinlenmeden çalışacağız.”

Bu kutlu dava yolunda verilen mücadelenin ve yapılan fedakârlıkların değerini asla unutmayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençler bu okullarda okuyabilsin diye hayatlarını bu davaya adamış nice aksakallı büyüğün, İmam Hatip okullarından ayrılmayı reddettikleri için eğitim hayatları zorlaşan ve biten nice gencin ve onların ailelerinin fedakârlıkların hâlen hafızalarda olduğunu söyledi.

Konuşmasında; 20 yıl önce, Pınarhisar Cezaevi’nde olduğu için İmam Hatip lisesinden mezuniyet törenine katılamadığı oğlu Bilal Erdoğan ve arkadaşlarına yazdığı mektubu okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin 20 yılda nereden nereye geldiğini hep birlikte gördük. Bunun için geleceğimize de hep umutla bakmaya devam edeceğiz” diye ekledi.

“İMAM HATİP MESELESİ, EĞİTİM SİSTEMİ TARTIŞMASININ ÇOK ÖTESİNDE BİR ANLAMA SAHİP”

Türkiye’de İmam Hatip okulları meselesinin, basit bir okul ve eğitim sistemi tartışmasının çok ötesinde bir anlama sahip olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin inancı, değerleri, tarihi ve kültürüyle kavgalı olanların ilk önce imam hatipleri hedef almasının gerisindeki sebebi biz çok iyi biliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geldiği tek ziyaretinde ana muhalefet partisi lideri ile yaptıkları konuşmada ilgili siyasi parti liderinin İmam Hatip okullarında sadece Arapça, tefsir, fıkıh, hadis gibi mesleki derslerin verildiğini zannettiğinin ortaya çıktığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de söz konusu parti liderine bu okullarda tarih, coğrafya, felsefe, matematik, fizik ve kimya derslerin de verildiğini anlattığını açıkladı. Başka bir siyasi parti liderinin Çamlıca Camii ile ilgili “Büyük Çamlıca’ya 60 bin kişilik caminin ne gereği var?” sözlerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hesabı kalk bir de Kanuni’ye sorsana? Bu hesabı kalk bir de Fatih’e sorsana?” ifadelerini kullandı.

“İMAM HATİPLERE SALDIRANLAR, MİLLETİMİZİN KÖKLERİNİ KURUTMAK İSTİYORDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, budanan bir ağacın, kökleri sağlam kaldığı sürece gelişmeye, büyümeye ve yeşermeye devam edeceğinin altını çizdi ve “Ağacı yok etmenin et etkili yolu, köklerini kurutmaktır. İmam Hatiplere saldıranlar, milletimizin köklerini kurutmak istiyorlar. Çünkü bu okullar tüm eksiklerine, tüm sıkıntılarına, aldığı tüm yaralara rağmen milletimizin kökleriyle gövdesi arasındaki bağı temsil ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu okullardan mezun olduğu hâlde, “bu kadar imam hatibe ne gerek var” diyen zavallıların da olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen bunu diyeceğine, bu kadar okula ne gerek var desene; onu diyemez. Niye? Bizim ona da ihtiyacımız var, buna da ihtiyacımız var. Burada İmam Hatip okullarının işlevinin buradan mezun olmuş birisi olarak ne anlama geldiğinin farkında değil. Dolayısıyla biz burada ispatla mükellefiz ve buradaki başarının her yerde nasıl olacağını da bu zavallılara da göstermemiz lazım” diye konuştu.

28 Şubat döneminde İmam Hatiplerin orta bölümlerini tamamen kapatıp, lise bölümlerini de, üniversiteye geçişi imkânsız hâle getirerek öldürmeye çalışanların niyetinin, bu kökü kurutmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları ekledi: “Belki İmam Hatip binalarının kapılarına kilit vurdular, ama milletimizin gönlündeki ateşi söndüremediler. Bugün bin yıl sürecek denilen 28 Şubat zihniyetinden geriye pek bir şey kalmadı ama köklerini kurutmaya çalıştıkları medeniyet ağacımız çok daha gür şekilde yaşamaya devam ediyor. Çünkü onlar şunu bilmiyorlardı: Güç bizde zannediyorlardı. Hâlbuki, ‘la galibe illallah’, bunu bilmeleri lazım, galip olan sadece Allah’tır, bunu bilseydiler bunu söyleyemezlerdi. Ve hamdolsun, öyle de oldu.”

2002’de göreve geldiklerinde İmam Hatip okullarının orta bölümlerinin kapatıldığı için olmadığını, lise bölümlerinin sayısının 536, öğrenci sayısının ise 64 bin 500 olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaklaşık 1 milyon 300 bir öğrencisi ve 3 bin 444 okuluyla İmam Hatip liselerinin millî eğitim sistemindeki payının hâlâ oldukça mütevazı bir seviyede olduğunu ifade etti.

“İMAM HATİPLİ OLMAK, AYNI ZAMANDA DAVA ADAMI OLMAK DEMEKTİR”

Skordan ziyade kalite ve içeriğe önem verdiklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mehmet Akif’in millete vasiyeti olan “Asım’ın Nesli” yetiştirebildikleri takdirde bu sayılarla dahi çok büyük neticeler elde etmelerinin mümkün olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz rükudan başka yerde eğilmeyecek başlar, gerektiğinde bir hilal uğruna batacak güneşler gibi bir nesli hazırlamamız lazım, bunun için çok çalışmamız lazım, bu yolda gayretlerimizi artırmamız lazım” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İmam Hatipli olmak demek, aynı zamanda dava adamı olmak veya buna talip olmak demektir. Dava adamı önce davasının ne olduğunu bilecek, öğrendiklerinden hareketle kendi nefsinden başlayarak ailesine, arkadaş çevresine, şehrine, ülkesine ve nihayet tüm âleme uzanan bir silsile içinde nerede durduğunun da farkında olacak. Bunun yanında, davasını hayatında da yaşayacak, en ufak bir savurulmada merkezi bırakıp başka yerlere kaçmayacak, çok önemli. İşte şu anda bakıyoruz bazı yerlerde, işte seçimlerde filan Allah selamet versin, hemen anında sendika değiştirmeler, şunlar-bunlar, filan-falan, herkes bir yere savrulmaya başladı. Bu, dava adamı olmak değil. Böyle olur mu? Şayet davamızı yaşamıyorsak, bu yöndeki gayretlerin neticeye ulaşması mümkün değildir.”

İmam Hatip okullarında öğrenilenlerin, ÖNDER gibi kuruluşların ikliminde sahip olunan değerlerin yaşandığı sürece millete ve ümmete hayırlı insanlar hâline gelinebileceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aksi takdirde, ülkemizde ve dünyada milyonlarca örneğini gördüğümüz, söyledikleriyle yaşadıkları bir olmayan güruhun içinde kaybolup gideriz” ifadelerini kullandı.  

Medeniyet davasının, el birliğiyle İmam Hatiplilerin öncülüğünde hep birlikte zirveye ulaştırılacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,  son dönemde en büyük medeniyet davasında omuz omuza olunması gerekirken bambaşka mecralara yönelenlerin olduğunu üzüntüyle takip ettiklerini söyledi.

“MEDENİYET DAVAMIZDA ORTAYA KONAN YANLIŞ TAVIRLARIN HİÇBİR İZAHI OLAMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle davam etti: “Hatta bu kesim öyle bir savrulma yaşamış durumda ki, Cumhuriyet döneminde işte bu az önce ifade ettim, ülkemize kazandırdığımız en büyük cami olan Büyük Çamlıca Camii için dahi ‘gereksiz’ diyecek bir yere gelmiştir. Biz hayatımız boyunca siyasi rekabetle kadim davamız yolunda verdiğimiz mücadeleyi hep birbirinden ayrı tuttuk. Biz bu ülkede kimlerin camilerimizi ahır hâline dönüştürdüğünü gayet iyi biliriz. Sadece şuracıkta, şu Fatih sınırları içerisinde, sur içinde 400’e yakın mescit kapatılmıştır. Kim? İşte bu malum CHP tarafından. Ve bunların bir kısmını biz yeniden inşa ve ihyaya başladık. Bunları onlar yaptı, biliyoruz. Ama bunları kalkıp da 6 oka 7’nci bir ok ilave etmek suretiyle oradan bir şeyler kapanlar bunu söylemeye gayret ederse, kusura bakmasınlar, herhâlde milletim onlara da gereken dersi gerektiği yerde verecektir.”

Günlük siyasette farklı düşünmenin, farklı davranmanın, seçimlerde farklı saflarda yer almanın anlaşılabilir bir durum olduğunu belirterek, “Ama Büyük Çamlıca Camii başta olmak üzere doğrudan medeniyet davamızın sembolleriyle ilgili konularda ortaya konan yanlış tavırların hiçbir zaman izahı olmaz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu şekilde davrananların, tek parti devrinden beri mücadele ettiğimiz zihniyetle tamamen aynı kulvara girdikleri anlaşılıyor. Seçimlerde başlayan iş birliği öyle anlaşılıyor ki hızla hayatın tüm alanlarına yayılıyor. Rabbimden bu tür yanlış yollara sapanların akıllarını ve gönüllerini aydınlatmasını temenni ediyorum.”

ÖNDER çatısı altında hizmet edenlere şükranlarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını gerçekleştirilen genel kurulun hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak ve yeni yönetime başarılar dileyerek tamamladı.

FATİH BELEDİYESİ’Nİ ZİYARET

Programın ardından Fatih Belediyesi'ne geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart Mahallî İdareler Genel Seçimleri’nin ardından mazbatasını alarak göreve başlayan Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan'ı ziyaret edip görevinde başarılar diledi. Ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ile AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da eşlik etti.

HABERE YORUM KAT